Kitaplar
BİR ÖLÜM KALIM MESELESİ
Polisiye, bütün dünyada en sevilen ve en çok okunan kurgu türü. Bugüne kadar polisiye yazmamış yazarların bile, daha fazla okura ulaşmak için günümüzde bu türe yönelme gereği duydukları bir gerçek. Türk polisiyesi de güçlü adımlarla ilerlemekte ve gelişmekte. Elinizde tuttuğunuz kitap, bunun en önemli kanıtı. Zehirli Kalem Öyküleri-Ölümün Kıyısında. Dedektif Dergi’nin düzenlediği Zehirli Kalem Yarışması’nda dereceye giren gizem, heyecan ve merak dolu yirmi öyküden oluşuyor. Yerli polisiyeye dudak bükenlerin, dudaklarını uçuklatacak kadar nitelikli bu öyküleri beğeniyle okuyacaksınız.
DEDEKTİF TİLDA VE DİĞERLERİNİN OLAĞANÜSTÜ MACERALARI
Türkiye’nin ilk özel kadın dedektifi Tilda ve arkadaşlarının maceralarını okurken hazırlıklı olmalısınız. Ünkü her an her şey olabilir. Dünyanın bir ucundan diğerine gidebilir, en olmayacak insanlarla en olmayacak yerlerde karşılaşabilirsiniz. Dur durak bilmeyen, bu baş döndürücü serüvende imkânsız olana yer yok. Bşata Tilda olmak üzere, yardımcısı Mehmet, makyözü Tijen Hanım ve çılgın kedisi Basti’den oluşan Suadiye Hamiyet Yüceses Sokağı sakinlerini eminim siz de çok seveceksiniz.
DERİN ŞÜPHE
Kurbanın üzerinde bulunan spiral sembolün anlamı neydi ?
Peşpeşe işlenen cinayetlerin ardında kim vardı ?
Sonun başlangıcı bugün müydü ?
Geçmişteki büyük gizem nasıl çözülecekti ?
Pagan inanışına dayanan sırlarla dolu bir cinayet…
Polislere meydan okuyan bir katil…
Dipsiz Kuyu romanından tanıdığımız Başkomiser Cengiz’in
gerilim ve sürprizlerle dolu soluksuz macerası…
ELANOR'UN KIRMIZI BERESİ
Türkiye’nin polisiye dergisi Dedektif’in düzenlemiş olduğu 2020 yılı Zehirli Kalem Polisiye Öykü yarışmasının sonuçları Ocak 2021’de açıklandı.
Türkiye polisiye edebiyatını geliştirmek ve desteklemek amacıyla düzenlenen yarışmada Güray Işık’ın ‘Elanor’un Kırmızı Beresi’ adlı öykü, seçici kurul tarafından Zehirli Kalem Ödülü’ne layık görüldü. İkinciliği ise ‘Ramazan Atlen’in Orhan Pamuk’a Çok Benzeyen Adam’ adlı öyküsü kazandı. Üçüncülüğü Mustafa Şenocak’ın ‘Biz Bize’ adlı öyküsünün aldığı yarışmada toplam on beş öykü dereceye girdi.
Bu kitapta dereceye giren bütün öyküler yer almaktadır. Dedektif Dergi, polisiye öykü yazılmasını teşvik etmek ve edebiyatımızı nitelikli polisiye öyküler kazandırmak amacıyla, ‘Zehirli Kalem Polisiye Öykü Ödülü’ adı altında gerçekleştirdiği polisiye öykü yarışmasını her yıl düzenlemeye devam edecektir.
FABRİKADA CİNAYET
“İzmir’de, Atatürk Organize Sanayii’ndeki bir fabrikada gece korkunç bir cinayet işlendi. Polisin yaptığı açıklamaya göre, iki çocuk babası olan fabrikanın muhasebe müdürü Hayri Özgören çalışma ofisinde boğazı kesilerek öldürüldü. İlk belirlemelere göre cinayeti, arkasında itiraf mektubu bırakan fabrika bekçisinin işlediği tahmin ediliyor. Cinayetin neden işlendiği hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte muhabirimizin öğrendiğine göre…”
Fabrikada Cinayet, esaslı bir polisiye roman. Ahmet Yemenici, karanlık bir cinayetin ardından geçen nefes kesici üç günün hikayesini anlatmış bize. Sadece olay örgüsünü değil, karakterlerini de özenle işlemiş.
FENERYOLU CİNAYETLERİ
Daha birinci sayfadan itibaren okurları içine çeken bu romanda Gencoy Sümer kapalı oda cinayetine yakın bir cinayeti ayrıntılarıyla incelerken okurları da çözüme dâhil ediyor, hiçbir ipucunu okurdan gizlemiyor. Son sayfalara kadar katilin kimliğini saklamayı başaran yazar, Agatha Christie ve Sir Arthur Conan Doyle gibi ustalara da saygı duruşunda bulunmaktan geri kalmıyor.
GÜNDELİK CİNAYETLER
İnsanlar, sıkıcı ama güvenli hayatlarını neden tehlikeye atıp suça yönelirler? Suç işlemekle işlememek arasındaki o ölümcül eşik nasıl geçilir? Kötülük hep içimizde midir yoksa şartlar mı onu yaratır?
Esra Gürel Şen, bu soruların cevabını vermek için bizi, insanoğlunun karanlık taraflarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Kimi günümüzde, kimi günümüzden yüzyıllar önce geçen öykülerinde bu suç eşiğinin nasıl geçildiğini ve sonuçlarını gözlerimizin önüne seriyor.
Sıradan hayatların ardındaki gölgeli bölgelere okuru yavaş yavaş çeken yazarın bunu inandırıcı bir dille yapmayı başardığını söylemeliyim. Bunun en önemli sebebi, öykülerdeki karakterlerin ve mekânların sahici ve tanıdık olması. Yazarın akıcı, anlaşılır ve edebi dili de bu başarıda oldukça etkili.
İNSANLIK HALİ
“Polisiye edebiyatın, en zor alanlarından biri, suç soruşturmasını, tüm yönleriyle kısa öykü tarzında anlatabilmektir. Reha Avkıran, bu zor işin üstesinden gelebilen az sayıdaki yazarlardan biri. Belki de birincisi.
“Polis prosedürü” türüne de dahil edebileceğimiz ama aynı zamanda birer “katil kim?” polisiyesi olan öykülerini büyük bir merak ve heyecanla okuyacaksınız.
İSTANBUL KARASI
Taksi ve Soğuk Aşk adlı iki uzun öyküden oluşan İstanbul Karası’nda Uğur Arık, daha ilk sayfalardan itibaren 1960’ların siyah beyaz polisiye filmlerini hatırlatan gerilim dolu kasvetli bir atmosfere sokuyoır bizi. Gece yarısı çalan telefonların, soğuk ve karanlık kaldırımların, izbe kenar mahalle evlerinin, bıçkın delikanlıların, yasadışı işler yapan tabancalı adamların, vızıldayan kuşların dünyasına, başka bir deyişle İstanbul’un karanlık tarafına götürüyor. Bu ürkütücü ve acımasız dünyada işlenen cinayetlerin faillerini arayan Başkomiser Cüneyt’in işi hiç de kolay değil. Her ne kadar zeki, gözüpek ve kurallara fazla kafayı takmayan biri olsa da sonuçta o da bir insan. Üstelik bu kez, hem kendisinin hem kardeşinin hayatı tehlikede.
KAN RÜYAYI BOZAR
“Pandeminin bütün zor koşullarına karşın 2021 yılı Türk Polisiye Edebiyatı’nda verimli bir yıl oldu.
En azından 65 yıldır polisiye roman çokseveri olarak ülkemizdeki gelişmeleri izleyen beni en mutlu eden ise yeni yazarlarımızın başarılarını izlemek oldu.
Süleyman Baş’ın romanı bu bağlamda en beğendiğim yapıtlardan biri. Hem meraklı kurgusu, hem “toplumsal romanın işlevini polisiye roman aldı” savının bir örneği olarak verdiği toplumsal iletiler, hem muamma içeren suçun anlatılması üst düzeyde…
Süleyman Baş’ın romanını okuyacakların polisiye romandan beklediğimiz “kaçış zevkini” de bol bol tadacaklarını umuyorum…”
Erol Üyepazarcı